Whiplash – Film İnceleme

10.04.2017
3.922
Whiplash – Film İnceleme

FİLMİN KÜNYESİ

Filmin Adı: Whiplash

Oyuncular: Miles Teller, J. K. Simmons, Paul Reiser, Melissa Benoist, Austin Stowell

Yönetmen: Damien Chazelle

Süre: 1 saat 47 dakika

Tür: Dram, Müzikal, Gerçekçi

Ülke: ABD

Neden İzleyelim?

Merhabalar, bu hafta pek çoğunuzun izlediğini veya adını duyduğunu düşündüğüm bir filmi mercek altına aldım. Yapım yılı 2014 yani üç yıl öncesine ait ve o günden bugüne yankı uyandıran bir film olduğu su götürmez bir gerçek. Bu hafta bu filmi seçmemin sebebi ise filmin en derin katmanlarına dahi sızdırılan mükemmeliyetçilik olgusu.

Film, Shaffer Üniversitesi’nde bateri çalan konservatuar öğrencisi Andrew Neiman ile orkestra şefi Terrence Fletcher’ ın yollarının kesişmesi sonucu başlayan bir hikayeye dayanıyor. Başta oldukça iyi niyetli bir yaklaşım sergileyen Fletcher, yeteneğiyle yücelttiği Neiman’ ı hemen ardından zayıf noktalarından vurarak aşağılamayı eksik etmiyor. Yaşadıkları karşısında şaşkına dönen Neiman ise bu duruma ayak uydurmakta zorlansa da vazgeçmiyor ve mükemmeliyetçi öğretmeninin mirası olan “en iyiyi isteme arzusu” nu doruk noktasına ulaştırıyor.

Asil davulcu olduğunda başarıyı yakaladığını düşünen Neiman koltuğunu kaptığı ve koltuğunu kaptırdığı iki kişinin de çalışmalarda yer alması sebebiyle her an hayallerine veda edebileceğini anlıyor. Başlarda tatlı rekabet olarak görülse de Neiman’ ın içinde büyüyen hırs ve tutku onu efsane davulcu olma yoluna sokuyor ve Neiman bu yolda her şeyi göze alan biri haline geliyor. Hissettiği hiçbir duygu, yaşadığı hiçbir olay sahneye çıkmasına engel olamıyor. Kaza geçirmek dahi!

Nasıl Değerlendirelim?

“Aslında insanların yapmaya çalıştığım şeyi anladığını sanmıyorum Shaffer’ da. Şeflik için orada değildim. Herhangi bir moron da kollarını sallayıp tempoyu idare edebilir. İnsanlara sınırlarını aştırmak için oradaydım.”

Fletcher’ ın bu sözleri yıllardır var ettiği ve normalleştirdiği mükemmeliyetçi duygularının bir yansıması olarak filmde yer aldı. Onun için başarılı olmak demek en iyisine ulaşana kadar durmadan çalışmak demek. Onun hayatında hataya asla yer yok. Uğruna hizmet ettiği yegane amacını müzik camiasındaki prestijini de kaybetmemek adına sürdürmeye devam etti. Toy öğrencisi Neiman ise öğretmeninin gözüne girme çabasıyla başlayan hikayesini “Ben efsanelerden olmak istiyorum.” sözleriyle bambaşka bir boyuta taşıdı. Peki başarılı olmak adına yapılan tüm bu hırs ve mücadele ne gibi sonuçlar doğurabilirdi? Başarı gerçekten mükemmeli aramaktan mı ibaretti?

Mükemmeliyetçilik, kişilerin hayatta orta yol denen şeyin varlığını reddetmesi sonucu “ya hep ya hiç” düşüncesiyle hareket etmesini ifade eder. Kendilerine koydukları aşırı yüksek standartlar istedikleri sonuca ulaşmalarını engelleyen bir duvar olarak karşılarında durur. Yine de bir duvarı aşmaya çalışmaktan vazgeçmezler. Bu durum bir süre sonra kısır bir döngüye dönüşür.

Slade (2004), mükemmeliyetçilik kavramıyla ilgili bilimsel çalışmaların 20.yüzyılın sonlarında başladığını belirtmiştir (Akt. Tuncer, Voltan-Acar 2006). “Bu kavram neden insanlık tarihinin bunca döneminde oluşmamış da yakın geçmişte oluşmuş?” sorusu bu anlamda ilk akla gelen sorulardan biri olmaktadır. Bu sorunun cevabını, “elinden geldiği kadar” dan “daha fazlasını bekleme” ye doğru evrilen yaşamımıza ayak uydurma çabası olarak görüyorum.

Mükemmeliyetçiler, sevgi ve onaylanma gereksinimleri bağlamında diğerlerinin bakış açıları, istek ve gereksinimlerine karşı duyarlılık gösterememektedirler. Onlar, aşırı benmerkezci düşünce biçimlerinden ötürü, değişimin diğer bireylerce gerçekleştirilmesini beklemektedirler. Mükemmeliyetçilerin bu eğilimleri, kişiler arası ilişkilerini ve iletişim becerilerini geliştirmek yerine daha da içinden çıkılmaz bir durum oluşturmaktadır (Tuncer, Voltan-Acar 2006). Fletcher’ ın saygınlığını kadıköy kurye koruma güdüsüne dayanarak müzisyenlerinin isteklerini hiç sayması, onları aşağılaması, bir gün göklere çıkarsa bile ertesi gün gruptan atması bu durumu doğrular niteliktedir. Yine kendi davranışlarını doğru ve yerinde bulması ve diğerlerinin yapmaya çalıştığı şeyi anlamadıklarını savunması “ben normalim, onlar değişsin” tezine paralel ilerler. Neiman’ ın ailesiyle yaptığı bir akşam yemeği sohbetinde de arkadaşlık üzerine konuşmalar yapılır. Neiman arkadaşı olmadığını zaten arkadaşa ihtiyacı olmadığını belirterek anlatır. Ardından konuşmasını dünyaca ünlü ataşehir kurye isimlerin hiç arkadaşı olmasa dahi öldükten sonra isimlerinin anılmasıyla örnekler.

Erözkan (2009), ya hep ya hiç düşünme eğilimi nedeniyle, düşüncelerin odak noktasına bağlı olarak bireylerde genellikle depresyon, anksiyete ve öfke görülebildiğini ifade eder (Akt. Hamarta 2009). Fletcher’ ın intihar eden öğrencisi burada akla gelen ilk örnek oluyor. Uzun süre beşiktaş kurye sancılı provalar sonucunda en iyiye ulaştığını zannetse de benliğini kaplayan derin depresyondan kurtulamayan bu genç hayata gözlerini yumar. Fletcher ise bu durumu öğrencilerine bir trafik kazası olarak lanse eder. Onun için vefat eden genç, başarıda doruk noktasına ulaşmıştır.

İşlenişi gereği inceleme konusu olan mükemmeliyetçiliğin yanı sıra filmi ilgi çekici kılan bir unsur daha var. Müzik! Benim gibi ilgi duyanlar için vazgeçilmez bir huzur kaynağıdır. Uzun süren bir konser sahnesi sizi alıp götürür. O yüzden izlediğiniz filmden eşsiz bir üsküdar kurye tat almak için her zaman diyaloglara ihtiyacınız yoktur. Bu film içinse özellikle caz müzik severlerin mutlu olacağını söyleyebilirim. Prova sahneleri zaman zaman gerilmenize sebep olsa da müziğin ritmine uymanıza olanak tanıyor.

Psikoloji dünyasına sunulmuş bir armağan olan bu filmi irdeleyerek izlemenin psikolojik danışman bakış açısı kazanmada önemli olduğunu düşünüyorum. Umarım sizler de filme bu açıdan yaklaşır ve mesleki anlamda doygun olan bu filmden keyif alırsınız.

Sevgiyle kalın, iyi seyirler.

 

 

Necla AYDOĞAN
Psikolojik Danışman
neclaydogan.94@hotmail.com

 

 


KAYNAKÇA
Tuncer, B., Voltan-Acar, N. (2006). Kaygı düzeyleri farklı üniversite hazırlık sınıfı öğrencilerinin mükemmeliyetçilik özelliklerinin incelenmesi.  Kriz Dergisi, 14 (2),
Hamarta, E. (2009). Ergenlerin sosyal kaygılarının kişilerarası problem çözme ve mükemmeliyetçilik açısından incelenmesi. İlköğretim Online, 8 (3) 733, 2009. [Online]: http://ilkogretim-online.org.tr adresinden 08.04.2017 tarihinde indirilmiştir.
https://www.frameby.com (Künye)


 

YAZAR BİLGİSİ
Rehberlik Servisi