Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

Sponsor Bağlantılar

Çağımızda çocuklarda en çok görülen rahatsızlıklardan biri dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğudur. Küçük yaş çocuklarda sıklıkla görülen dikkatini bir şeye toplamakta zorluk çekme ve yoğun enerjiden kaynaklı sürekli hareket halinde olma hali, ebeveynlerin panik yapmasına yol açmaktadır. Çocuğunuza kendi kendinize teşhis koymak yerine, öncelikle yazımızı okumanızı ve şayet sendromlar uyuyorsa en yakın pedagoga gitmenizi tavsiye ederiz.

1- DEHB Nedir?

İngilizcesi “Attention Deficit Hyperactivity Disorder” (ADHD) olan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, dikkatsizlik, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik (istekleri erteleyememe) sebebiyle gelişme ve işlevselliği olumsuz yönde etkileyen bir beyin rahatsızlığıdır.

• Dikkatsizlik: Görevlerden sapma, devamlılığı sağlama yoksunluğu, odaklanmada zorlanma, düzensizlik gösterme. Bu problemler meydan okuma ya da kavrama yoksunluğundan kaynaklanmamaktadır.
• Aşırı hareketlilik: Uygun olmayan zamanlarda uygunsuz hareketler sergilemeyi de içeren, genellikle yerinde duramama, parmağını ya da ayağını ritmik olarak bir şeylere tıklatma ya da konuşma gibi sürekli hareket halinde olma hali. Yetişkinlerde hiperaktivite sürekli huzursuzluk ya da yaptıkları hareketlerle başkalarını yıpratma olarak gözlemlenebilir.
• Dürtüsellik (istekleri erteleyememe): Önceden düşünmeden, zarar verme potansiyeli yüksek olan, sonrasında verilecek “ödüller” için yoğun arzu duyma ve istekleri erteleyememekten kaynaklanan hareketler sergileme. Yoğun dürtüsellik sahibi insanlar sosyal açıdan zorluk yaşayan, diğerlerini yoğun bir şekilde rahatsız eden ve uzun vadedeki sonuçlarını hesaba katmadan önemli kararlar veren bireylerdir.

2- DEHB Belirtileri Nelerdir?

DEHB’de gösterilen anahtar davranışlar, tanımı yapılırken de sözü edilen dikkatsizlik, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik (istekleri erteleyememe)dir. DEHB rahatsızlığı çeken insanların bazılarında yalnızca dikkatsizlik ile ilgili problemler yaşarken, bazıları da hem dikkatsizlik hem de aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ile ilgili sıkıntıları aynı anda yaşayabilir. Çocukların çoğu bu sıkıntıları aynı anda yaşamaktadır.

Okul öncesi dönemde en yaygın DEHB semptomu hiperaktivitedir.

Bazı dikkatsizlik, motor davranışları sergilerken odaklanamama ve dürtüsellik problemleri yaşamak normal olarak kabul edilmektedir fakat DEHB’li çocuklar bu davranışları daha sık tekrarlar ve sosyalleşmelerini büyük ölçüde sekteye uğratırlar.

DEHB genel belirtileri şu şekildedir:

• Sonucunu hemen göremeyeceği görevlerden kaçınma,
• Arzu ve isteklerini ertelemede problem yaşama,
• Yönergeleri sonuna kadar takip edebilmede problem yaşama,
• Sosyal ortamlarda uygunsuz davranışlar sergileme,
• Akranlarına oranla daha huzursuz ve hareketli olma,
• Kurallara uymada problem yaşama,
• Her koşulda dikkat problemi yaşama.

DEHB işaretleri ve semptomlarını daha ayrıntılı bir şekilde inceleyecek olursak, dikkat eksiliği belirtileri, hiperaktivite belirtileri ve üstün yetenek ile DEHB’nin ilişkilendirildiği belirtiler olarak üç ana başlık altında toplamak gerekir:

a) Dikkat Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

• Detayları kaçırma ya da görmezden gelme,
• Okul görevlerinde, iş yerinde ya da diğer aktivitelerde ihmalkârca hatalar yapma,
• Diyalog kurma, konuşma yapma ya da uzun okuma yapmayı içeren görev ya da oyunlarda dikkatsizlikten kaynaklanan problemler yaşama,
• Direkt olarak kendisine konuşulduğunda dinlemiyormuş gibi görünme,
• Okul görevlerinde, iş yerinde ya da diğer aktivitelerde yönergeleri takip etmeme,
• Bir göreve başladığında hızlı bir şekilde odağını yitirme ve konudan sapma,
• Görev ve aktiviteleri organize etmede problem yaşama: sıralamaya uyamama, materyalleri uygun sıralamada tutamama, işlerini dağınık yapma, zamanı verimli kullanmada başarısızlık, ödevin son teslim zamanına uyamama,
• Zihinsel efor gerektiren ödev ve görevlerden hoşlanmama ve mümkün olduğunca bu görevlerden kaçma,
• Kalem, kitap, cüzdan, anahtar, gözlük, ödev, cep telefonu gibi önemli eşyalarını sık sık kaybetme,
• İlgisiz düşüncelerle kolayca dikkatinin dağılması,
• Aramalara geri dönme, toplantıya katılma, randevuya gitme gibi önemli günlük aktiviteleri unutma.

b) Hiperaktivite Belirtileri Nelerdir?

• Oturdukları yerde sürekli kıpırdama, sabit bir şekilde duramama,
• Sınıf ya da ofis gibi sürekli yerinde oturmaları beklenen durumlarda yerinde duramayıp ayağa kalkma,
• Kendilerini rahatsız hissederek uygun olmayan durumlarda koşma, tırmanma ya da etrafta dolaşma,
• Oyun oynarken ya da başka bir hobi ile ilgilenirken sessiz olamama,
• Halk arasında “sanki motoru var” diye de adlandırılan, sürekli hareket halinde olma dürtüsü yaşama,
• Hiç ara vermeden sürekli konuşma,
• Kendisine sorulan soru henüz tamamlanmadan araya girip cevap verme,
• Başkalarının cümlelerini tamamlama,
• Karşısındakinin konuşmasını kesme, konuşmasını bitirmesini beklememe ya da hiç söz hakkı tanımama,
• Kendi sırasını beklerken sıkıntı yaşama,
• Karşılıklı konuşmalarda, oyunlarda ya da diğer aktivitelerde diğer insanları rahatsız etme ya da engelleme.

c) Üstün Yetenek İle DEHB’nin İlişkilendirildiği Belirtiler Nelerdir?

• Kuralların ve toplumun benimsediği bazı gelenekleri sorgulama,
• Evde baba, okulda öğretmen, iş yerinde müdür gibi otorite figürleri ile güç çatışması içerisine girme,
• Kendisine göre gereksiz gelen bazı görevlerden kaçınma eğilimi,
• Akranlarına oranla daha az uyuma ihtiyacı hissetme,
• Yüksek aktivite düzeyi.

3- DEHB Türleri Nelerdir?

Bilinen 3 farklı DEHB türü vardır. Bunlar:

a. Kombine DEHB: Bilinen en yaygın DEHB türüdür ve bilinen tüm belirtileri içerir.
b. Dikkatsiz DEHB (eski ismi ile DEB): Dikkat eksikliği ve konsantrasyon eksikliğinin birlikte yaşandığı bir DEHB türüdür.

c. Hiperaktfif – dürtücü DEHB: Dikkatsizliğin yaşanmadığı, aşırı hareketlilik ve yoğun dürtüselliğin (istekleri erteleyememe) yaşandığı bir DEHB türüdür.

4- Çocuklarda DEHB Neden Görülür?

DEHB’nin tam olarak sebebi bilinmemekle birlikte, muhtemelen genler ve çevresel faktörlerin etkileşimi ya da genlerle ilgisi olmayan sebeplerden kaynaklanmaktadır. Madde madde ele almak gerekirse, DEHB’ye sebep olan etmenler şunlardır:

• Genetik: DEHB’li ebeveynlerin çocukları DEHB rahatsızlığına sahip olması, diğer çocuklara oranla 3 ya da 4 kat daha olası olduğu bilinmektedir.
• Hamilelik esnasında sigara, alkol ya da diğer uyuşturucu madde kullanan anneler DEHB’li çocuk doğurma riskini artırmaktadır,
• Doğum esnasında karşılaşılan komplikasyonlar ve bebeğin çok düşük ağırlıkta doğması,
• Zehirli maddelere maruz kalma,
• Aşırı derecede ihmal, suiistimal ya da mahrum etmeye maruz kalma,
• Renklendirici, tatlandırıcı gibi maddelerin DEHB’ye neden olduğuna inanılsa da, henüz bunu ispatlayan bir araştırma sonucuyla karşılaşılmamıştır.

5- DEHB Tanı Süreci

DEHB tanı sürecinde, erken teşhis oldukça büyük önem arz etmektedir ve burada en önemli görev, çocuğun en çok zaman geçirdiği ebeveynleri ve öğretmenlerine düşmektedir.

• Çocuğun DEHB rahatsızlığı olup olmadığı genelde öğretmen tarafından anlaşılır. Burada dikkat edilmesi gereken kısım, bazı öğretmenler DEHB’den şüphelenirken, bazı öğretmenler bunu fark bile etmeyebilir.
• Öğretmenle birlikte ebeveynlerden gelen şikâyetler göz önünde bulundurulur.
• Çocuğun sorunlu davranışlarının ortaya çıktığı durumlar incelenir. Çünkü okul ortamında DEHB belirtileri gösterebiliyorken, başka bir ortamda, mesela evde, aynı semptomları göstermeyebilir. Oysa DEHB’li çocuklar bahsedilen semptomları her ortamda aynı şiddetle gösterirler.
• Çocuğun davranışsal ve zihinsel gelişimi, ilaçların işe yarayıp yaramadığı, meditasyonlara yanıtı incelenir ve sözü edilen semptomları gösterip göstermediği incelenir.
• Çocuk değişik ortamlarda ve zamanlarda gözlemlenerek elde edilen bulgulara dayalı olarak DEHB teşhisi koyulabilir.

6- DEHB Tedavi Süreci

• Tedavi süreci, hem DEHB’li çocuğun hem de ailesinin hayatını kolaylaştıran nitelikte olmalıdır.
• DEHB tedavisi çok yönlüdür.
• Davranışsal modifikasyon terapisi ya da ilaç tedavisi uygulanabileceği gibi, her ikisi de aynı anda denenebilir.
• Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, DEHB’li çocuklara uygulanan davranış terapileri ve ilaç tedavileri, yalnızca çocuktaki DEHB belirtilerini hafifletmenin ötesinde, çok olumlu bir şekilde sonuçlanmıştır.
• DEHB’li çocuklarda en çok işe yaradığı kanıtlanan iki tedavi stratejisi söz konusudur: ilk olarak çocuğu yakın takibe alarak ilaç tedavisi programı uygulamak. Bir diğeri ise, uygulanan ilaç tedavisi ile yapılan yoğun davranış terapisidir.
• DEHB’li çocuklarda en iyi sonuç alınan en etkili tedavi yönteminin ise “multidisipliner yaklaşım” olduğu söylenmektedir.
• Kendi içlerinde birbirlerini destekleyen ve birlikte en doğru şekilde çalışan alt unsurlara sahio multidisipliner yaklaşımın unsurları şunlardır:
1) Tanı ve tedavisi süreci hakkında hem anne ve babayı hem de çocuğu eğitmek
2) DEHB ilaç tedavisi
3) Davranış yönetimi terapisi
4) Okuldaki öğretmenin de sürece katılımı
5) Okuldaki danışmanın da sürece katılımı

7- Durum ve Koşullar Nasıl Değerlendirilmeli?

7.1- Eğitimci ve Ebeveynlerin Yapması Gerekenler Nelerdir:

Her çocukta gözlemlenmesi doğal olan aşırı hareketlilik, odaklanma problemi ve istekleri erteleyememe gibi olan bazı durumlar olmakla birlikte, okulda ya da ev ortamında çocuktan beklenenler arttıkça daha da kötüleşen bazı DEHB sinyalleri gözlemlenebilir ve vakit kaybetmeden öğretmen, veli ve uzmanlar ortak bir tanı sürecine girmelidir. Bu sinyaller:

• Direktifleri takip etmede sıkıntı,
• Organize olmada zorlanma,
• Yerinde duramama, sürekli hareket halinde olma, el ve ayaklarını sabit tutamama,
• Hiç durmadan konuşma ihtiyacı,
• Günlük rutinlerdeki bazı görevleri ve okuldaki ödev ve görevleri bitirememe,
• Detayları atlama ya da fark etmeme,
• Beklenen reaksiyonları göstermeme,
• Okulda düşük notlar alma ve bu düşük notlar nedeniyle akranlardan ayrılarak ikincil depresyon yaşamadır.

7.2- Ebeveyn ve Öğretmenlerin Bilgilendirme Süreci Nasıl Olmalıdır:

Ebeveyn ve öğretmenlerle ortak çalışma yaparak tanı sürecine giren ve DEHB teşhisi koyan doktor, tedavi sürecine girildiğinde yalnızca çocuğu değil, aynı zamanda çocuğun en çok birlikte vakit geçirdiği ebeveyn ve eğitimcileri de eğitme ve bilgilendirme sürecine girer.

Ebeveynler ve eğitimciler çocuğa nasıl yaklaşması gerektiğini, hangi reaksiyonlarla karşılaşacağını ve hangi konularda çocuğu zorlayıp zorlamaması gerektiğini bilmelidir.

8- DEHB Kalıtsal Bir Hastalık Mıdır?

“Çocuklarda DEHB neden görülür?” başlığında da sözü edildiği gibi, DEHB rahatsızlığının asıl sebebi henüz bilinmemekle birlikte, genlerin öneminden de söz edilmiştir.

• İkizler üzerinde yapılan araştırmalar, ebeveynlerden gen yoluyla aktarılmış vaka oranının yüzde 75 olduğunu göstermiştir.
• DEHB’li ailelerin çocuklarının, diğer ailelerin çocuklarına oranla 3 ya da 4 kat daha fazla DEHB’li olma potansiyeli taşıdığı saptanmıştır.
• Genetik faktörler aynı zamanda, DEHB’nin yetişkinlikte devam edip etmeyeceği konusunda da etkili olduğu görülmüştür.
• Genlerin yanında çevrenin de DEHB oranıyla yakından ilişkisi olduğu bilinmektedir.
• Ayrıca, down sendromlu insanların DEHB sahibi olma potansiyeli diğerlerine oranla daha olasıdır.

9- DEHB’nin Görülme Sıklığı Nedir?

• DEHB, dünyada çocuklar arasında yakalanılan en yaygın hastalıktır.
• Erkeklerin DEHB’li olma oranı, kızlara göre 3-4 kat daha fazladır.
• Tek yumurta ikizlerinde daha çok gözlemlenmektedir.
• DEHB’li bireylerin olduğu ailelerdeki çocukların da DEHB’li olma olasılığı yüzde 25 ile yüzde 30 arasındadır.
• 1994 yılında ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre (Köroğlu), Türkiye genelindeki okullu 500 bin öğrencinin DEHB’den etkilendiği düşünülmektedir.
• DEHB’nin görülme sıklığıyla yakından ilgili bazı faktörler ise şunlardır: cinsiyet, yaş, kronik sağlık problemleri, ailesel fonksiyon bozukluğu, düşük sosyoekonomik statü, gelişimsel sorunlar ve yerel yaşam.

Yazının başında da belirttiğimiz gibi, bazı semptomların çocuğunuzda var olduğunu fark ettiyseniz, panik yapmaya hiç gerek yok. Çünkü verilen görevi doğru sırayla yapamama ya da görevi bitiremeden bırakma, sürekli hareket halinde olma ve dikkatini bir olaya toplamada zorluk çekme gibi semptomlar, küçük yaşlardaki hemen her çocukta doğal olarak görülen vakalardır. Daha ciddi olan semptomları gözlemlemeniz halinde ise, yine telaşa kapılmadan en yakın pedagoga giderek önce kendinizi daha sonra çocuğunuzu eğitmeyi amaçlamalısınız.