Okul Zili Anne-Babalar için Çalıyor

Okul Zili Anne-Babalar için Çalıyor

     Karnelerin alınmasıyla beraber uzun bir süredir yaz tatili sürecine girmiştik. Bu uzun süreç 11 Eylül Pazartesi günü ilk ders zilinin çalmasıyla beraber tamamlanacak. Ben bu yazımı öğrencilerimizden çok bu süreçte daha fazla yorulan anne- babalarımız için yazmaya karar verdim. Çünkü hayatın çoğu alanında olduğu gibi yine bu süreçte de en fazla sorumluluk anne-babalara yükleniyor.  

     Yaz tatilinin bitmesi ve okul döneminin başlamasıyla beraber çoğu öğrencide uyum sorunu, ayrılık kaygısı gibi bazı durumlar ortaya çıkabiliyor. Bu gibi durumlarda öncelikle sakin ve tutumlarınızda kararlı olun. Özellikle okula yeni başlayan çocuklarda okula gitmek istememe, evden, oyuncaklarından ayrılmama gibi istekler ve bu istekleri ağlayarak, öfkelenerek ya da fiziksel olmadığı bilindiği halde çeşitli vücut ağrılarıyla gösterebilirler. Böyle anlarda öfkelenmemeli, çocuğu cezalandırmamalı ya da tehdit etmemeliyiz aksine bu davranışlarının sebebini daha iyi öğrenmek için etkili dinlemeli ve ben dili kullanmaya dikkat etmeli kısacası onu anladığımızı hissettirmeliyiz.  

     Çocuklar sorumluluk aldıkça özerkliği gelişir, sürece daha kolay adapte olurlar. Bunun için onlara ufak sorumluluklar vermeye başlayabiliriz. Örneğin dolabını, kitaplarını, okul kıyafetlerini düzenlemek, yeni dönemde ihtiyacı olabilecek gereksinimler için liste hazırlatmak, okul alışverişine çocuğu özellikle dahil etmek, fikrine muhakkak danışmak onda özerklik duygusunu geliştireceği gibi okula karşı olan olumsuz tutumlarını değiştirmeye de yardımcı olabilir. 

     Her dil özneldir sevgi dili hariç çünkü sevgi nesnel bir dildir. Ebeveynleri tarafından sevgi gören çocuklar akademik olarak daha başarılı bir geçmişe sahip olurlar. Bu yüzden bu geçiş dönemlerinde sevgimizi onlardan esirgememeli, yalnız olmadıklarınız onlara hissettirmeliyiz.  

     Bu yeni dönemde tabii ki tek sorumluluk anne-babaya yüklenmemeli, bu yük gerekli paydaşlarla paylaşılabilmeli. Öğretmen- veli- yönetici iş birliği gerektirmektedir. Sınıf rehber öğretmeninin iyi bir gözlemci olması, okul rehber öğretmeninin iyi bir konsültasyon hizmeti verebilmesi, yöneticilerin gerekli materyal ve hizmeti sağlayabilmesi bu süreci daha iyi yönetmekte önemli yer tutmaktadır. 

     Bu dönem için ebeveynlere kısa bir liste hazırlayacak olursak şu şekilde hazırlayabiliriz:  

  • Çocuğunuzun endişelerini, korkularını küçümsemeyin, onunla dalga geçmeyin. 
  • Onun kişiliğini destekleyecek cümleler kurun. 
  • Öğretmen ve diğer velilerle iş birliğinden çekinmeyin. 
  • Okula gitmeme gibi durumlarda onu cezalandırmayın ya da gittiği zamanlarda onu ödüllendirmeyin bu durumu bir süre sonra sadece cezadan kaçmak ya da vadedilen ödüle ulaşmak için gerçekleştirebilir. 
  • Yalnız olmadığını kendisi gibi birçok akranının da bu süreç içinde olduğunu belirtin. 
  • Okul dönemi yaklaştıkça yemek ve uyku düzeni saatlerine daha çok dikkat edin. 
  • Ona yapabileceği sorumluluklar verin. 
YAZAR BİLGİSİ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden lisans eğitimimi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik alanında tamamlayarak mezun oldum.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.