Mesleki Özelliklerimiz Kişisel Yaşantımızda Soruna Yol Açıyor mu?

07.02.2017
1.375
Mesleki Özelliklerimiz  Kişisel Yaşantımızda Soruna Yol Açıyor mu?

Mesleki Özelliklerimiz

Kişisel Yaşantımızda Soruna Yol Açıyor mu?

Ben senin danışanın değilim tepkisini pek fazla almak. Yahut eve iş getirmemeye karar vermek. Yada getirmeden duramamak. Veya bunu başarmak mümkün mü diye düşünüp durmak.

Sanırım tüm ruh sağlığı mesleklerinde çalışanların bocalayıp durduğu konular. İleri düzey empatik tepki ki danışanda en ileri düzey anlaşılma hissini uyandıran tepki türü. Danışanın söyleyemediği duygu ve düşüncelerini anlayıp ona anladığını ifade etmek. Nilüfer hoca şöyle örnekliyor :

Danışan: “Çok şişmanım, bu nedenle kız arkadaşım yok.”

Psikolojik Danışman: “Kız arkadaşın yok çünkü çok şişmansın, bu durumdan dolayı dünyan zindan oluyor ve anlamlı ilişkiler içine girmek istiyorsun.”

Tabi sadece bu örnekte anlamsız gelebilir, danışanın o an ki ruh hali, daha önceki ifadeleri birleşince belki bu tepki anlaşılabilir.  Bu tepkiyi vermenin risklerinden ve sadece çok emin olunduğunda kullanılması gerektiğinden de bahsediyor Nilüfer hoca.

Sanırım siz değerli meslektaşlarım da lisans eğitiminizde ‘danışanın söylediklerinden çok söyleyemediklerine odaklanın, aslında ne demek istiyor bu danışan’ vb. yönlendirmeler aldınız. Süpervizyon derslerimizde hocalarımız bize hep buna odaklanmamızı önerirlerdi. Birde sözsüz iletişimin önemi eklenince işin içine, hani vardı ya iletişimde sözel mesajların önemi %30, kalan %70 sözsüz mesajlar; haydii zihin okuma makinesine dönüşmemek mümkün değil. 🙂    Ve sonuç olarak benim bu sorunumun çıkış noktası da burası oldu. Ben bunu sanırım kişiliğime kattım ve çevremdeki insanlara da aynı şekilde yaklaşırken fark ediyorum kendimi. Benzer durumları yaşayan arkadaşlarımı biliyorum ama ruh sağlığı alanında çalışan insanların genelinde böyle sorunlar oluyor mu emin değilim. Bunun için görüşlerinizi çok merak ediyorum.

Geç gelen mesajların, siz heyecanla konuşurken partnerinizin hadi artık uyuyalım tepkisinin, buluşmaya geç kalmaların vb. bir anlamı olmaya başladı. Çevremde az da olsa bundan hoşnut olan insanlar oldu. Ancak çoğu zaman rahatsız olmuş tepkiler alınca fark ettim hata yaptığımı ve yapmamaya çalıştım. Ama olmuyor biriyle konuşurken ifade etmesem de zihnimde “hmm şunu demek istiyor, böyle hissediyor” gibi çağrışımlar otomatik şekilde oluşuyor. Şimdilik çözümü ifade etmeyerek bulabildim. Ama bu kez de orda olamıyorum ben olmaktan çıkıyor, rol yapıyor gibi hissediyorum. Sanırım bunun için yardıma ihtiyacım var.

Benzer durumları yaşıyor musunuz, nasıl başa çıkıyorsunuz lütfen paylaşın.

Tüm meslektaşlarımı saygı ile selamlıyorum.

 

Hakkı Can SARIHAN
Uzman Psikolojik Danışman
vigorxx@hotmail.com

 

 

YAZAR BİLGİSİ
Rehberlik Servisi
YORUMLAR
  1. Mehmet Bal dedi ki:

    Bu konu üzerine kitap bile yazılabilir; şaka bir yana üzerinde daha çok çalışılması gereken bir konu başlığı, emeğinize sağlık..