Çocuğum Cep Telefonu Bağımlısı

26.01.2017
978
Çocuğum Cep Telefonu Bağımlısı

Çocuğum Cep Telefonu Bağımlısı…

Yıllar önce dinlediğim bir seminerde anlatıyorlardı. İnsanoğlunun yaşamış olduğu çağlar ve günümüzde meydana gelen değişimler. Tarım kültüründen başlayıp sanayi kültürüne, ordan milenyumla birlikte teknoloji çağına geçişimiz. Dikkat çeken nokta ise buradan sonra başlıyordu. Semineri veren kişi artık teknoloji çağından sonra bilgi çağına geldiğimizi ama onun ötesinde bilgelik çağına geçmeye başladığımızdan bahsediyordu. Peki neydi bu bilgelik çağı?

Teknoloji artık hayatımızın her alanında karşımıza çıkan, aynı zamanda hayatımızı inanılmaz kolaylaştıran bir etmen. Artık her ailenin kolayca elde ettiği bir ayrıcalık haline geldi. Cep telefonları, tabletler, bilgisayarlar. Bunları kullanmak değil sadece amacımız, bunları kullanarak elde edeceğimiz şeyler neler. Bilgi artık ulaşılması çok kolay bir veri haline geldi. Bilmiyorum kelimesini kullanmak neredeyse lugatımızdan kaldırılacak. Birisi soru mu sordu? Çıkar telefonu, aç interneti gir google’a. Sor, öğren, cevapla. Eşittir bilgi çağı. Buraya kadar her şey kolay, her şey bilinen. Peki ya bilgelik çağı?

Eskiden bu yana insanlar gerek sosyal anlamda gerekse mesleki anlamda kendilerini geliştirmeye çalışmışlardır. Kısıtlı zaman, kısıtlı veri kaynakları yüzünden insanlar sadece belli başlı konularda uzmanlaşabiliyorlardı. Fakat günümüzde bilgiye kolay ulaşmanın mümkün olmasıyla insanlar çok farklı alanlarda da kendilerini geliştirmeye başladı. Öyle ki ev hanımları bile gerek izlediği gündüz kuşağı programlarıyla, gerekse internette dolaşırken öğrendikleri bilgilerle bir çok alanda bilgi sahibi oldu. Bıraksanız küçük bir sağlık ocağında doktorluk yapabilecekleri savunacaklar neredeyse. Teknoloji ve bilginin doğru kullanımı sayesinde insanlar çok farklı alanlarda bilgiler edindi ve bilgelik dediğimiz kavram karşımıza çıkmaya başladı.

Gelelim çocukluk ve ergenlik dönemlerindeki çocuklarımızın, öğrencilerimizin bu durumla alakalarının ne olduğuna. Neredeyse ilkokulun son senelerinde tüm öğrencilerimiz cep telefonları ve tabletlerine kavuşuyorlar. Aileler bu aletleri almak istemese de, erken olduğunu düşünse de maalesef çocuklarının ve mahalle baskısına dayanamamakta ve teslim olmaktadırlar. Peki bu çocuklar binlerce liralık bu aletleri ne için kullanıyorlar? Keşke yukarıda bahsettiğimiz konularda bu aletleri değerlendiriyor olsalardı ama maalesef durum böyle değil.

Binlerce lira verilerek alınan teknoloji harikalarının sadece birkaç önemsiz kullanım alanı mevcut. Sosyal iletişim ağları ve oyunlar bu alanların başında geliyor. Sabahtan akşama kadar yan yana olan çocuklar ellerindeki telefonlar aracılığıyla yatma saatine kadar iletişim kurmaya devam ediyorlar. Ayrıca online oyunlar çocuklarımızı esir alarak saatlerce masa başından kalkmalarına engel oluyor maalesef. Çocuklarımız bilgi sahibi olmak ve bilgelik yolunda ilerlemek yerine, tek düze bir iletişimin ya da asosyalliğe doğru hızla ilerleyen bir akımın esiri olmaktan öteye geçemiyorlar. Bu esaretleri de hem derslerinde başarılı olmalarına engel oluyor hem de kişisel gelişimlerine büyük bir darbe vuruyor.

Aileler ise bu durumdan şikayetçi gibi görünseler de maalesef destekliyorlar. Çünkü çocuklarının sokağa çıkmalarındansa evde gözlerinin önünde olmalarını tercih ediyorlar. Çocuklar odalarında sıkıntı çıkarmadan yaşarken aileler de rahatça dizilerini izliyor spor programlarında saatlerini harcayabiliyorlar. Zaman zaman şikayetçi olup bizlerden destek istediklerinde verdiğimiz çözüm önerilerini yerine getirmek istemiyorlar. Çünkü işlerine gelmiyor bu öneriler. Ne beraber kitap okumak istiyorlar ne de izledikleri programlardan vazgeçmek.

Peki ya çözüm nedir?

Öncelikle çözümün başı problemin farkına varmak. Sizin için problem gözükmeyen bir olayda harekete geçemezsiniz. Teknolojinin çocuklarımıza hatta hepimize verdiği zararların farkına varmamız lazım. Aile bu konuda elbette en önemli kurum. İlkokul çağındaki bir öğrencinin akıllı telefona değil, oyun oynamaya (sokakta arkadaşlarıyla, evde ailesiyle) kitap okumaya araştırmaya keşfetmeye ihtiyacı vardır. İlle de iletişim kurmak istiyorsanız tuşlu telefon alabilirsiniz. Benim şahsi görüşüm bu akıllı telefonların lise dönemimde çocukların hayatına sokulmalarıdır. Bilgisayar ve tabletler çocuklarımızın odasında olmamalı. Çünkü bilgisayar dediğimizde çocuklarımızın aklına gelen internettir. İnternet deyince de sosyal iletişim ağları (facebook, twitter, periscope, instagram vs) zihinlerinde canlanıyor, ilgi ve dikkatleri dağılıyor, yapmak zorunda oldukları sorumluluklarından uzaklaşıyorlar. Tüm ailenin beraber bir arada olduğu ortamda yani salonda olması daha faydalıdır. Elbette oyun oynamasınlar veya sosyal iletişim sayfalarında gezmesinler demiyoruz. Gerek şiddet içerikli gerekse pornografik içeriğe sahip olan sayfalardan uzak kalmasını istiyorsanız bilgisayar kullanımın denetimi ailelerde olmalıdır. Bu tedbirlerin yanında sürekli çocuğumuzla iletişim kurmalı, bu aletlerin kullanım amaçları ve doğru kullanımları hakkında çocuklarımızla istişare etmeliyiz.

Eğer bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz çocuklarınızın okullarındaki rehberlik servisini ziyaret ederek okul psikolojik danışmanından destek alabilirsiniz.

 

Mehmet Yılmaz
Psikolojik Danışman
pdrmehmet_09@hotmail.com

 

YAZAR BİLGİSİ
Rehberlik Servisi
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.