Görünmez adam – H.g Wells

12.10.2018
1.560
Görünmez adam – H.g Wells

 

H.G. WELLS- GÖRÜNMEZ ADAM

Başımı sokacak bir yerim yoktu, çıplaktım, giyinmek demek, tüm avantajlarımdan vazgeçmek demekti. Ağzıma tek lokma koymuyordum, çünkü yemek yesem, kendimi yok edemeyeceğim şeylerle doldurup, korkunç biçimde görünür olacaktım.

Herbert George Wells ya da daha çok tanındığı adla H.G.Wells, İngiltere’de dünyaya gelmiştir. Bir manifaturacı dükkanında iki yıllık çıraklık dönemi de dahil olmak üzere başladığı kariyerine, Güney Kensington’daki Bilim Okulu’nun bursunu kazanarak devam etmiştir. 1890 yılında mezun olduktan sonra öğretmenlik yapmış ancak sağlık sorunları nedeniyle devam edememiştir. 1893 yılında yaşadığı kişisel bunalımı atlatmaya çalıştığı sırada çeşitli makale ve öyküler yazmış çok geçmeden gazetecilik yaparak yaşamını kazanmaya başlamıştır. Daha ziyade Dünyalar savaşı, Görünmez Adam, Dr.Moreau’nun Adası ve Zaman Makinesi gibi bilim kurgu romanlarıyla tanınmasına rağmen edebiyat alanında pek çok farklı türde eser vermiştir.

Wells, bilimkurgu tarzında eserler vermesi nedeniyle Jules Verne’e benzetilmesi üzerine “Verne o an için henüz yapılmamış fakat gelecekte yapılma imkanı olan pratik amaçlara yönelik icatları okura hayal ettirir ancak ben, bu başımıza gelseydi ne hissedersiniz? Diye okuyucunun duygularını öğrenmeye çalışırım” demiştir. Nitekim Wells, bilimkurgu romanı yazmasına rağmen icatlar ve teknolojik aletlerden çok bu aletlerin insan üzerindeki etkilerinden bahsetmeyi ve bu konuda betimlemeler yapmayı daha çok sevmektedir. Görünmez Adam kitabında da bu yeteneğini cömertçe konuşturmayı başarmıştır.

Görünmez adam kitabın başkahramanı Griffin adında albino olan bir adamdır. Wells, Griffin’i bir bilim adamı olarak bize tanıtır kitabın başında ancak ilerleyen süreçte Griffin’in bilim adamı kimliğinden çok, onu kişiliği ile öne çıkarmaya çalışır. Griffin’in yaptığı bilimsel çalışmalar ve ortaya çıkan sonuçların neden ve sonuçlarını okura aktarırken bilimsel sürecin tüm hassasiyetlerini ve adımlarını aktarır. Bunun yanında bir insan olarak Griffin’in ne hissettiğini de okura aktarmaktan imtina etmez.

Griffin, bir albino olması nedeniyle, bu farklılığından dolayı, toplumdan dışlanan bir bilim insanıdır. Bunun acısını fazlasıyla yaşayan ancak sosyalleşme konusunda tüm bilim adamlarının yaşadığı laneti taşıdığı yetmiyormuş gibi bir de fiziksel bir farklılıkla dünyaya gözünü açmış olması onu laboratuar faresi gibi yaşamak zorunda bıraktırmış. Bu farklılık toplumdan itilmiş Griffin üzerinde görünürde sebebi olmayan ama altta alta şiddetle biriken bir öfkeye sahip olmasına neden olmuştur. Griffin yaptığı deneyler esnasında tesadüfen doğadaki bazı nesnelerin aslında görünmez olduğunu fark eder ve bu ona ilham verir.

Kitapta bu bölüm anlatılırken şöyle demektedir Griffin, keşfettiği bu yeni bilginin heyecanı ile durmadan çalışır ve en sonunda insanında görünmez olabileceğine dair buluşlara imza atar. Kitapta şu cümlelerle durumu özetler “Saydam olup da görünmeyen şeyleri hatırlasana, mesela kağıt saydam liflerden yapılmıştır, beyaz ve ışık geçirmez olmasının nedeni, cam tozunun beyaz ve ışık geçirmez olma nedeniyle tıpatıp aynıdır. Yağlı beyaz kağıdın parçacıklar arasındaki boşluklarını yağla doldur, böylece yüzeylerde olanın dışında kırılma ya da yansıma olmayacaktır ve cam saydam hale gelecektir.

Dahası sadece kağıt değil, pamuk lifi, keten lifi, yün lifi, ağaç lifleri, kemikler, et, saç, tırnaklar, sinirler, kanın kırmızısı bir insanın tüm bedeni saydam ve renksiz dokulardan oluşmaktadır” Griffin, karakter olarak tuhaf biridir, ateşli bir öfkeyle hareket eder fakat bu öfke saman alevi gibidir, hatta ilk etapta en büyük kusuru kaba bir konuşmaya sahip olması olarak görünse bile bu böyledir. Hâlihazırda toplumdan dışlanan biridir.

Görünmezlik ile ilgili yaptığı çalışmaları uygulamaya döktüğünde ise o artık toplumda “gerçek anlamda” bir “Görünmez Adam” dır. Artık dışarıya daha rahat çıkmakta, insanların arzuladığı ama ulaşamadığı şeylere daha kolay ulaşmaktadır. Ancak bir süre sonra bu görünmezliğin avantajlarının da görünmezlikle birlikte kaybolduğunu keşfeder. Hatta kitabın bir yerinde “diğerleri görmedikten sonra yaşamış olduğum gurur ne işe yarar” diyerek görünmezlik zırhının yarattığı olumsuz sonuçların kendisinde yarattığı hayal kırıklığını ifade eder.

Soğuk bir kış günü elinde küçük bir valizle Lping köyüne gelir. Vücudunu saran beyaz sargıları, büyük mavi gözlükleri, fötr şapkası ve uzun paltosuyla garip bir görünüşe bürünerek görünür olma çabasına girer ve bir handa konaklamak ister. Han sahibine daha çok para vererek onu susturur ve burada bilimsel çalışmalarını yapmaya devam eder. Ancak bir süre sonra kendisi ile ilgili ortaya çıkan “çok ağır bir hastalığa sahip olduğu için her yeri sargılı” dedikoduları tüm köyü sarmaya başlar. Çok geçmeden Griffin’in görünmez olduğu fark edilir ve toplum Griffin’e karşı bir linç kampanyası başlatır. Görünmezliğin yarattığı korku insanları sarmaya başlar. Griffin birkaç kişiden yardım ister ancak ihanete uğrar.

Bu hayal kırıklıkları onu daha da öfkelendirir ve toplumda bir “Terör Dönemi” başlatmaya karar verir. Artık herkes onun için bir hedef haline gelmiştir. Geçmişten gelen dışlanmışlık ve son dönemlerde yaşamış olduğu ihanetler onun kaynamakta olan öfkesinin bir volkan gibi patlamasına neden olmuştur. Artık herkes korkmalı saklanmalı ve ölmeye hazır olmalıdır. Görünmez adam görünür etkiler bırakarak toplumda bir “Terör Dönemi” başlatmıştır.

Kitabın son sayfasını da çevirip kitabı rafa kaldırdığınızda, Görünmez Adam’a yönelik hissedeceğiniz tek duygu “acıma” duygusu olacaktır. Toplumdan dışlanan bir insanın yaşadığı çaresizlik sonucu kendisine nasıl zarar verdiğine şahit olacak ve belki de şöyle etrafınıza bakıp “bende kimseye böyle bir çaresizlik hissettiriyor muyum acaba” diye düşünecek ama iki dakika sonra “aman canım bunlar ancak kitaplarda olur” diyerek vicdanınıza bir susturucu takıp mışıl mışıl uyuyacaksınız ve büyük ihtimal rüyanızda dahi “görünmez kıldığınız” insanları görmeyeceksiniz.

KİTAPLA KALIN…

YAZAR BİLGİSİ
Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (2007-2011) mezunu olan yazarımız Milli Eğitim Bakanlığında Okul Psikolojik Danışmanı olarak görev yapmaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi(BDT), Oyun Terapisi başta olmak üzere bir çok eğitim alan yazarımız aktif olarak danışan görmektedir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.