Yapıcı Stres ( EUSTRESS )

17.03.2017
4.077
Yapıcı Stres ( EUSTRESS )

 

YAPICI STRES (EUSTRESS)

Stres: Bireysel farklar ve psikolojik süreçler yoluyla gösterilen uyumsal bir davranım olup kişi üzerinde aşırı derecede psikolojik veya fiziksel baskı yapan herhangi bir dış ve iç hareket, durum veya olayın organizmaya yansıyan sonucudur. Bu baskı durumunda birey sempatik sinir sisteminin devreye girmesiyle uyarılmıştır ve harekete geçmek için gerekli olan sinyali almıştır. Kişi ya bu gerginlikten doğan enerjiyi yöneterek başarılı işlere imza atacak ya da kontrol edemediği için kitlenerek pasif kalacaktır.

Algılamak ise stresin yaşamasında ve stres derecesinde en önemli etken olmaktadır. Çünkü stres, algılandığı biçimiyle, organizmayı etkileyen herhangi bir şey karşısında organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının zorlanması ve tehdit edilmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Stresin başlaması, başladıktan sonra yönetilmesi ve sonlandırılması kişisel algılarla ilgili bir durumdur.

Stres ilk bakışta sadece olumsuzluklara vesile olan bir olguymuş gibi görünmektedir. Oysa stres iyi yönetildiği zaman olumlu olarak da görülebilir. Hans Selye stresi, herhangi bir durum karşısında bedenin spesifik olmayan bir tepkisi olarak tanımlanmış ve yapıcı, olumlu bir güç olan “eustress” ile yıkıcı, ıstırap verici “dystress’i birbirinden ayırmıştır. Istırap verici stres (dystress), istenmeyen bir durumdur. Buna karşın, olumlu bir güç olan “eustress”, yaşanmasından hoşnut olunan, canlılık ve kazanç sağlanan bir durumdur.

Stresin olumlusu, güdüleyici olması niteliği ile olumsuzunu yok edebilmektedir. Olumsuz stres, yaşlanmayı hızlandırır ve insan ömrünü kısaltır. Olumlu stres ise korku, kaygı huzursuzluk, yorgunluk yaratmaz.  Üretime, umuda, işbirliğine ve uzlaşmaya yönelten streslerin yaşamı uzatıcı olduğu kabul edilmektedir. İster olumlu olsun ister olumsuz, stres hayatın her cephesinde görülebilmektedir. Bireyin gelişmesi ve bireysel tatmin için stres gerekmektedir. Ancak stresin bir sorun olarak ortaya çıkması çok fazla veya çok az olmasından kaynaklanmaktadır.

Yerkes – Dodson Yasası’na göre stres canlı organizma için belli bir oranda gereklidir ve canlıyı ayakta tutmaktadır. Teorik olarak sıfır stres durumunda organizma uykuya dalmakta, stres arttıkça uyanıklık durumuna geçmektedir. Organizma için makul olan stres durumunda kişinin performansı en iyi duruma gelmektedir.  Stres-verimlilik ilişkisi bir çan eğrisi çizmekte, stresin daha da artmasıyla durum tersine dönmekte ve kişide sıkıntı, gerginlik ortaya çıkmaktadır. Stres çok fazla ya da çok az olduğu durumlarda verimlilikte azalma meydana gelmektedir.

Bütün bunlardan yola çıkarak denilebilir ki stresin yapıcı veya yıkıcı olması algılarımız doğrultusunda onu iyi yönetmemize bağlıdır. Stres durumlarının yaratmış olduğu gerginliğe bağlı enerjiyi kullanarak stresin yapıcı etkisini ortaya çıkarabiliriz.

 


Hatice KUTLU
Psikolojik Danışman
haticekutlupdr@gmail.com

 


Kaynakça
İştar, E.(2012).Stres ve verimlilik ilişkisi. Akademik Bakış Dergisi, 33, 1-21.
Yıldırım, İ.(1991).Stres ve stresle başa çıkmada gevşeme teknikleri. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 6, 175-189.


 

YAZAR BİLGİSİ
Rehberlik Servisi
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.