Düşüncelerinize dönüşmek mi, düşüncelerinizi dönüştürmek mi?

Düşüncelerinize dönüşmek mi, düşüncelerinizi dönüştürmek mi?

Düşüncelerinize dönüşmek mi, düşüncelerinizi dönüştürmek mi?

Hiç düşüncelerinizin temellerini düşündünüz mü? Günde binlerce olumsuz düşünce yığınıyla savaşırız. Bunun yanında elbette olumlu düşünce ve inançlar da vardır ve bizleri besler. Fakat olumsuz düşüncelerin bizi yıllarca zehirleyerek beslemesi? Kimi düşünce kalıplarımız bizleri beslerken, kimi düşünce kalıplarımız bizleri yormaktadır.

Gandhi’nin bir deyişiyle zenginleştirebiliriz bu anlatımı: ‘’ Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür.’’ Düşüncelerimizin önemi göz ardı edilemeyecek kadar büyüktür. Bir düşünce olayların nasıl yorumlandığından doğar ve hissettiklerimiz ile düşüncelerimiz birleşince davranış kalıpları gelişir. Bu nedenler düşünceleri farkındalık ve bu kalıpların kökenini keşfetmek önemlidir.

Bu düşünce kalıplarını, Beck, kognitif terapi modelinde otomatik düşünce ve temel inançlar ile ara inançlardan oluşan şemalar olmak üzere ikiye ayırmaktadır (Özcan&Gül-Çelik,2017). Bu düşünceler yanlış çıkarımlara ve problemlere neden olabilmektedir. Beck (2010), deneyimleri algılayış biçimimizin duygu, davranış ve psikolojik reaksiyonlara neden olduğunu vurgular. Bu nedenle, düşüncelerimize dönüşmek veya düşüncelerimizi dönüştürmek ikilemi çok güçlü ve önemli bir noktadır.

Bilişin içeriğinde bulunan sözel veya imgesel kısımlar otomatik düşüncelerdir ve zihinde birdenbire belirerek kendilerini gösterdikleri için otomatik ismini alırlar. Bireylerin duygusal olarak nasıl hissettiği ve nasıl davranlığı, karşılaştığı olayı nasıl yorumladığı, olayla ilgili ne düşündüğü ile ilişkilidir (Beck,1967;Beck,1991). Bu otomatik düşüncelerin belirleyicisi ise, çocukluktan bu yana geliştirilen; kendisi, başkaları ve dünya üzerine temel inançlardır. Temel inançlar daha derindedir. Ayrıca, temel inançlar olumsuz hissettiriyorsa, bu temel inançların verdiği histen kaçınmak için davranış ve tutumlar geliştirilir. Geliştirilen bu tutumlar ise ara inançlardır ve temel inançların yarattığı yorucu duygulardan kaçınma işlevini sağlar. (Gündüz&Gündoğmuş,2019).

Temel inançların sınıflandırılmasına bakıldığında ise üç kategoriden oluşmaktadır. Bunlar; çaresizlik, sevilmemek ve değersizliktir. Bu temel inançlar çevresinde, otomatik düşünceler ve ara inançlar gelişir. Bir buzdağı düşünürsel, sular altında kalan kısım temel inançlar; arada kalan kısım ara inançlar; en üstte kalan kısım ise otomatik düşünceler olacaktır. Gelin bir örnekle bakalım bu düşünce kalıplarına;

Peki ya siz buna benzer bir deneyime sahip misiniz?  Düşüncelerinizin gücünün farkında mısınız?

Kaynaklar

Beck, J. S. (2010). Cognitive therapy. The Corsini encyclopedia of psychology, 1-3.

Beck, J. S., & Beck, A. T. (2011). Cognitive behavior therapy. New York: Basics and beyond. Guilford Publication.

Gündüz, A., & Gündoğmuş, İ. (2019). Üniversite öğrencilerinde çocukluk çağı olumsuz yaşantıları ile otomatik düşünceler, ara inançlar, uyumsuz şemalar, anksiyete ve depresif belirti şiddeti ve yaşam kalitesi arasındaki ilişki.

Özcan, Ö., & Gül-Çelik, G. (2017). Bilişsel davranışçı terapi. Türkiye Klinikleri, 3(2),115-120

YAZAR BİLGİSİ
https://instagram.com/pskdanfatmanurselinkodal?igshid=YmMyMTA2M2Y=
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.