Lise Tercihi Aslında Çok Kolay: Çünkü En İyi Okul, Eve En Yakın Okuldur!

Lise Tercihi Aslında Çok Kolay: Çünkü En İyi Okul, Eve En Yakın Okuldur!

 

Lise tercih dönemi geldiğinde öğrenciler ve veliler büyük bir kaygıya kapılır: Yüzdelik dilimler, puanlar, “nitelikli” okullar… Bu karmaşanın içinde aslında cevap çok basittir. Bazı özel durumlar haricinde, çocuğunuz için en iyi okul, evine en yakın okuldur.

Peki, neden bu kadar iddialı bir tez sunuyorum? Gelin, adım adım açıklayayım.

 

1. En Değerli Hazine: Zaman

 

Unutmamalıyız ki lise çağındaki bir genç, hayatının en kritik gelişim dönemindedir. Özellikle İstanbul gibi metropollerde veya ilçelerden il merkezlerine yapılan uzun yolculuklarda, “puanı daha yüksek” diye tercih edilen bir okul, çocuğunuzun geleceğinden çalar.

Hesap basit: Günde gidiş-geliş ortalama 3 saat yol demektir. Hazırlıkla birlikte 5 yıl boyunca bu, her gün ders çalışacağı, kitap okuyacağı, bir hobi edineceği veya sadece dinleneceği binlerce saatin yollarda heba olması demektir. Buna servis ücretlerini ve yorgunluğu da ekleyin. Uzaktaki bir okulda velinin öğrenciyi takibi de zorlaşır. Standart bir lise eğitimi için bir genci yollarda yıpratmaya değer mi?

 

2. “Yüksek Puanlı Okul” Efsanesi

 

Bir okulun yüzdelik diliminin biraz daha iyi olması, o okulun çocuğunuza daha fazla fayda sağlayacağının garantisi değildir.

Elbette, başarılı bir öğrenci grubunun içinde olmak motive edicidir. Akran öğrenmesi, rekabet ortamı çocuğu tetikleyebilir. Ancak bu bir garanti değildir. Yıllar önce, Türkiye’nin en parlak öğrencilerini alan bir okulun müdürüne sormuştum: “Hocam, lise girişinde ilk 10.000’den öğrenci alıyorsunuz, peki üniversite sınavında sonuçlar aynı parlaklıkta mı?” Cevabı çok netti: “Maalesef hayır. O dilimle gelip üniversite sınavında 200.000’inci olan, hatta barajı geçemeyen öğrencilerimiz bile oluyor.”

Bu da bize şunu gösteriyor: Asıl mesele okulun tabelası değil, öğrencinin azmi ve çalışmasıdır. Bunun tam tersi örnekler de mevcut. Yıllar önce sınavsız öğrenci alan, “düz lise” olarak tabir edilen okullardan Türkiye derecesi yapan (TS 36.’sı, MF 56.’sı) öğrencilerim oldu. Gerçek budur: Çalışacak öğrenci, her okulda çalışır.

 

3. Öğretmen Faktörü: Kadrolar Aynı

 

Unutulan bir diğer gerçek de şudur: Puanı en yüksek proje okuluyla, mahallenizdeki Anadolu lisesinin öğretmenleri de aynı kaynaktan gelir: Milli Eğitim Bakanlığı. Hepsi Türkiye’nin üniversitelerinden mezun, hepsi MEB kadrosunda. Bakanlık, öğretmenleri “iyi-kötü” diye ayırıp ona göre atama yapmaz. Yani, “en iyi” denilen okulda çocuğunuzun kimyasının tutmadığı bir öğretmene, “kötü” diye burun kıvırdığınız okulda ise ona ilham verecek bir öğretmene denk gelmesi son derece olasıdır.

 

İstisnalar Kaideyi Bozmaz

 

Elbette bu kuralın istisnaları var ve bunları göz ardı etmemek gerekir:

  • Özel Hedefler: Çocuğunuz Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi gibi belirli bir alana odaklanmış bir okul istiyordur ama yakınınızda yoktur.
  • Özel Statülü Okullar: Galatasaray, İstanbul Lisesi gibi uluslararası geçerliliği olan diplomalar veren veya çok güçlü bir yabancı dil eğitimi sunan okullar farklı bir kategoridedir.
  • Pansiyon İmkanı: Eğer okul pansiyonluysa, ulaşım sorunu ortadan kalkacağı için uzaklık bir kriter olmaktan çıkar.

Ancak bu istisnai okulların sayısı ve kontenjanları, toplam lise kontenjanlarının yanında “devede kulak” kalır. Yani on binlerce öğrenci için ana kuralım hala geçerlidir.

 

Tercih Listesi Nasıl Hazırlanmalı?

 

Bu mantıkla tercih yapmak aslında çok kolaydır:

  1. İstek Sırasına Göre Dizin: 25 tercihinizi de puan veya yüzdelik dilime takılmadan, en çok istediğiniz okuldan başlayarak sıralayın. “Ölü tercih” diye bir şey yoktur.
  2. Gerçekçi Olun: Elbette %30’luk dilimdeki bir öğrencinin %1’lik bir okula girmesi hayaldir. Ancak %30’luk bir okulu, %25’lik bir okulun üstüne yazmak tamamen sizin isteğinize bağlıdır. Hangisini daha çok istiyorsanız, o en üstte olmalı.
  3. Yüzdelik Dilimler Kutsal Metinler Değildir: Unutmayın, gördüğünüz yüzdelik dilimler geçen sene o okula yerleşen son öğrencinin dilimidir. Bu sene ne olacağını kimse bilemez. Belki o okula girecek son kişi siz olacaksınız ve seneye orada sizin yüzdelik diliminiz yazacak.

Son söz: Yazmadan kazanamazsınız.

Tercih döneminde tüm öğrencilere ve ailelerine başarılar ve kolaylıklar dilerim. Çocuğunuzun mutluluğunu ve gelişimini, birkaç puandan daha fazla önemseyin.

YAZAR BİLGİSİ
Psikolojik danışman ve rehber öğretmen 2004 erzurum pdr mezunu 2007 bahçeşehir üniversitesi eğitim yönetimi yüksek lisans çeşitli özel ve kamu kurumlarında (dershane, üniversite, ilkokul, ortaokul, lise, meslek lisesi) rehber öğretmen olarak çalıştım halen sınavlı bir devlet anadolu lisesinde rehber öğretmen olarak görev yapıyorum, rehber öğretmen olarak emekli olmak kariyer hedefim. öğrencilere kariyer belirleme ve sınavlar konusunda yardımcı olmaya çalışıyorum. bir erkek ve bir kız babasıyım
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.