Aynı Toplam Net, Farklı Sıralama: ÖSYM’nin Sırrı Standart Sapmada mı?

08.06.2025
25
Aynı Toplam Net, Farklı Sıralama: ÖSYM’nin Sırrı Standart Sapmada mı?

YKS’ye hazırlandınız, aylarca emek verdiniz ve sonunda sınav sonuçları açıklandı. Belki de en çok merak ettiğiniz sorulardan biriyle karşılaştınız: “Arkadaşımla neredeyse aynı sayıda net yaptık ama sıralamalarımız arasında neden bu kadar büyük bir fark var?” Bu kafa karıştırıcı durum, aslında ÖSYM’nin puan hesaplama sisteminin bir sonucudur ve anahtar kelime standart sapmadır.

Peki, bu sihirli gibi görünen sistem nasıl işliyor ve sıralamanızı neye göre belirliyor? Gelin, bu konuyu herkesin anlayabileceği bir dille mercek altına alalım.

Temel Kural: Puan Değil, Sıralama Önemli

Öncelikle en temel kuralı hatırlayalım: Üniversite tercihlerinizi ve yerleşmenizi belirleyen şey, sınavdan aldığınız ham puan değil, Türkiye genelindeki sıralamanızdır. ÖSYM, her adaya 100 taban puan verir ve üzerine her ders için belirlenmiş katsayılarla netlerinizi çarparak bir puan oluşturur. Ancak hikaye burada bitmez. Asıl belirleyici olan, bu puanla diğer adaylar arasında nerede durduğunuzdur.

Sahneye Standart Sapma Çıkıyor: Z ve T Puanı Nedir?

İşte işlerin ilginçleştiği yer burası. ÖSYM, sıralamaları belirlerken istatistik biliminden yararlanır ve Z puanı adı verilen bir değer kullanır. Z puanının formülü aslında oldukça basittir:

Z Puanı = (Sizin Bir Testteki Puanınız - O Testin Türkiye Ortalaması) / O Testin Standart Sapması

Bu ne anlama geliyor?

  • Testin Ortalaması: Eğer bir testin Türkiye ortalaması çok düşükse (yani test genel olarak herkese zor gelmişse) ve siz bu testte ortalamanın üzerinde bir başarı gösterirseniz, Z puanınız fırlar!
  • Standart Sapma: Bu değer, puanların ortalamadan ne kadar uzağa yayıldığını gösterir. Eğer herkesin birbirine yakın puanlar aldığı bir testte sivrilirseniz, bu yine sıralamanızı olumlu etkiler.

Kısacası, herkesin yüksek net yaptığı bir testte zirvede olmaktansa, kimsenin yapamadığı, ortalaması düşük bir testte ortalamanın üzerine çıkmak sizi sıralamada binlerce kişinin önüne atabilir. (T puanı ise, Z puanının eksi değerlerden kurtarılıp daha anlaşılır bir formata getirilmiş halidir.)

O Büyük Efsane: “Zor Soru Daha Çok Puan Getirir”

Öğrenciler arasındaki en yaygın efsanelerden biri, bazı soruların “zor” olduğu için daha fazla puan getirdiğidir. Bu teknik olarak doğru değildir. Her Türkçe sorusu aynı puan değerine, her matematik sorusu da kendi içinde aynı puan değerine sahiptir.

Ancak bir testin genelinin zor olması, o testin ortalamasını düşürür. Dolayısıyla, o “zor” soruların olduğu testte yaptığınız her bir net, düşük ortalama sayesinde Z puanınızı, yani sıralamanızı daha fazla etkiler. Yani soru bazında değil, testin geneli bazında bir “değer” artışı söz konusudur.

Stratejinizi Belirleyin: Sıralamada Nasıl Öne Geçersiniz?

Bu bilgileri nasıl kendi lehinize çevirebilirsiniz?

  1. Stratejik Ders Seçimi: Özellikle AYT’de, Türkiye ortalaması sürekli olarak düşük seyreden derslere (genellikle fizik, matematik ve kimya gibi) özel bir ağırlık vermek, sıralamanızı tahmininizden çok daha fazla yükseltebilir.
  2. Moralinizi Bozmayın: Bir dersin zor olması gözünüzü korkutmasın. Unutmayın, o ders sadece size değil, herkese zor! O zorluk içinde yapacağınız her bir net, size altın değerinde sıralama puanı olarak geri dönecektir.
  3. Dengeli Çalışın: Elbette “nasılsa herkes yapıyor” diyerek kolay dersleri boşlamak olmaz. Ancak sıralamada sıçrama yapmak istiyorsanız, farkı yaratacak yerin düşük ortalamalı testler olduğunu aklınızın bir köşesinde bulundurun.

Sonuç olarak, YKS sadece bilgi ölçen bir sınav değil, aynı zamanda stratejik düşünmeyi de gerektiren bir maratondur. Artık “aynı nete farklı sıralama” gizeminin arkasındaki mantığı biliyorsunuz. Bu bilgiyi, çalışma planınızı daha bilinçli bir şekilde oluşturmak ve hedeflerinize bir adım daha yaklaşmak için kullanabilirsiniz.

Sizin bu konudaki düşünceleriniz neler? Sınav sonuçlarınızda standart sapmanın etkisini gözlemlediniz mi? Yorumlarda bizimle paylaşın!

YAZAR BİLGİSİ
Psikolojik danışman ve rehber öğretmen 2004 erzurum pdr mezunu 2007 bahçeşehir üniversitesi eğitim yönetimi yüksek lisans çeşitli özel ve kamu kurumlarında (dershane, üniversite, ilkokul, ortaokul, lise, meslek lisesi) rehber öğretmen olarak çalıştım halen sınavlı bir devlet anadolu lisesinde rehber öğretmen olarak görev yapıyorum, rehber öğretmen olarak emekli olmak kariyer hedefim. öğrencilere kariyer belirleme ve sınavlar konusunda yardımcı olmaya çalışıyorum. bir erkek ve bir kız babasıyım
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.